Kalemlerle ilgili bu ikinci yazım ilki kadar uzun olmayacak. Nasıl olsa ilk yazıda elimdeki bir çok kalemle ilgili uzun uzadıya bir çok şey karalamıştım. Şu aralar siparişini verdiğim/göz koyduğum bir kaç kalem daha var. Hepsi tamamlanınca üçüncü bir yazı ile de onları paylaşmaktan geri kalmayacağım elbette ki.

Bu satırları bana yazdıransa tamamen şans eseri bulduğum, ilkokul/ortaokul dönemime ait 3 adet kalem.

~

90 yıllarda okula giden bizlerin bugünkü gibi onlarca farklı çeşit, birbirinden farklı fonksiyonlara sahip kalemlere sahip olabilmeleri çok mümkün değil. Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda markanın üç beş belli başlı modeli dışında kalem bulabilmek pek mümkün değildi. O dönemlerin herhalde en istenesi kalemleri Rotring’in Tikky serisinin devamı olarak çıkardığı rengarenk Special serisi kalemleriydi.

90'ları kasıp kavuran rengarenk Rotring Tikky Special serisi.
90’ları kasıp kavuran rengarenk Rotring Tikky Special serisi.

~

Ben de ortaokul döneminde bu seriden turkuaz renkli bir model edinmişim. Zaman zaman kaybolup ortaya çıkan kalem, o dönemlerimden bugünlere ulaşan yegane kalem olmuştur.

Ortaokuldaki göz ağrım Rotring Tikky Special 0.5

~

Yıllar önce kaybettiğim kalemler hiç ummadığım anlarda, hiç ummadığım yerlerde karşıma çıktı.

İlkokul-ortaokul dostlarım.
İlkokul-ortaokul dostlarım.

~

İlk olarak Erzurum’da bir kırtasiyede Atlas Due-Matic‘i buldum.

Şunu kabul edelim.

Günümüzde eski kalemleri bulmak istiyorsak eski kırtasiyeleri ziyaret etmemiz, tozlu rafları karıştırmamız gerekiyor. Erzurum’a gittiğimde denk geldiğim bir kırtarsiyeye defter bakmak için girmiş, arka taraflarda tozlu bir kalem standında Atlas’ın kalemini ve üstelik 0.9 uçlu olanını bulmuştum. İlkokulun sonlarına doğru normal kurşun kalemlerden mekanik (o zamanki deyimiyle basmalı) kurşun kalemlere geçtiğimiz zaman ilk kullandığımız kalemlerdi bunlar. Oldukça uygun fiyatlı olması o dönemlerde kolaylıkla kalem kaybeden bizler için en doğru tercih haline getiriyordu bu kalemi. Keza 0.9 ucu da yazarkenki bastırışlarımıza dayanabilecek güçteydi.

0.9 ucuyla ilkokul öğrencilerinin gözdesiydi vakti zamanında. Şimdi eski kırtasiyelerde tozlanmış raflarda yüzüne bile bakılmıyor.
0.9 ucuyla ilkokul öğrencilerinin gözdesiydi vakti zamanında. Şimdi eski kırtasiyelerde tozlanmış raflarda yüzüne bile bakılmıyor.

Yıllar sonra bu kalemi 50 Kuruş gibi bedava sayılabilecek bir fiyata aldım; güzelce paketleyip kaldırdım. Şimdi gözüm ikinci neslini aramakta. Benim aldığım sanırım ilk nesil Duematic’ti. Sonrasında, aşağıda fotoğrafta da görülen ikinci nesli de kullanmıştım ve şimdi de onu aramaktayım. Görenlerin insanlık namına haber vermesini bekliyorum!

2. nesil Atlas Duematic
2. nesil Atlas Duematic

~

Çizim sınavları, gözetmenlik açısından vize dönemlerinin en yorucu sınavları oluyor. Nitekim kesintisiz süren üç – üç buçuk saatlik sınavlar yorgunluğun yanında can da sıkıyor. Son dönemlerde bir parça olsun keyif alabilmek için sıralar arasında dolaşırken öğrencilerin kullandıkları kalemlere göz atmaya çalışıyorum. Zira birbirinden farklı/enteresan kalemleri görebilmek mümkün oluyor.

İşte ne zamandır peşinde olduğum iki kaleme de böyle ulaştım.

İki öğrenci ve masalarında iki kalemi gözüme kestirdim. Birisi oldukça yıpranmış, eski olduğu belli Tombow 0.5LX diğeri ise üretim tarihi/satıldığı dönem göz önüne alındığında haddinden fazla yeni gözüken Rotring T 0.5 (orijinal-ince seri Tikky). İki öğrenciyi belirleyip sınav çıkışında yakalamak üzere göz hapsine aldım 🙂

İlk önce Tombow’un sahibi Veli bitirdi, çıkmak üzere yerinden kalktı. Neden sonra öğrendim ki O da Tombow hayranıymış. Şu an kullandığı kalemi yaklaşık 10 yıldır kullanıyormuş ve tıpkı benim gibi kalemin eşinden/benzerlerinden arıyormuş. “Bulursan ilk bana haber ver!” şeklinde sözünü alıyorum, ayrılıyoruz.

Daha sonra da Burak çıkıyor sınavdan. O’nunla konuşmamız daha heyecanlı geçiyor. Zira –tahmin ettiğim gibi– kalemi daha yeni almış. Nerede aldın sorusunu daha ben sormadan Değirmendere’deki yerini tarif ediyor kırtasiyenin. O şaşkın, ben heyecanlı ayrılıyoruz.

~

Ertesi gün öğleden sonra Hasan ve Ahmet‘le beraber soluğu Değirmendere’de alıyoruz. İşte orada, kırtasiye tam da söylediği yerde, hemen köşe başında!

İçeriye hızlıca bir göz attıktan sonra Rotring Tikky’lerin yerini belirleyip kalemlere bakmak istiyoruz. Kırtasiyeci onların eski olduğunu, daha yeni bir şeyler gösterebileceğini söylüyor; niyetimizi nereden bilecek ki? Zaten eskileri aradığımızı söyleyip ısrarla Tikky’leri istiyoruz.

Elinde son 3 tane kalmış; ne olduğunu anlamasına fırsat vermeden üçünü de alıyoruz.

1. nesil, orijinal Rotring (Tikky) 0.5
1. nesil, orijinal Rotring (Tikky) 0.5

~

Şu sıralar piyasada satılan (bence tipsiz) Rotring Tikky’ler, bu serinin 3. nesil kalemi. Yukarıdaki fotoğraftaki ince Rotring Tikky’nin ilk nesli. Daha sonra bu ince neslin çeşitli renkli olanları Rotring Tikky Special olarak satıldı. Ardından 1997 yılında tasarımı güncellenen Tikky serisi bir parça daha kalınlaştı ve Rotring Tikky II olarak yeniden satışa sunuldu. Son olarak da 2008 yılında daha köklü bir tasarım değişikliği geçirerek günümüzdeki (tipsiz), üçgen kasa formlu, gri tutamacı olan Rotring Tikky haline geldi.

Bir kalem ancak bu kadar kötü bir şekilde evrilip zaman içerisinde tasarımı kötüleşebilir.
Bir kalem ancak bu kadar kötü bir şekilde evrilip zaman içerisinde tasarımı kötüleşebilir.

~

Konu eski kalemlerden, eski kalemlerin güzelliğinden/kalitesinden, yeni kalemlerin çok ucuz/kalitesiz oluşundan açılmışken, kırtasiyeci bize 2004 yılında İstanbul’da CNR’da katıldığı bir fuarda Rotring yetkilileri ile yaşadığı bir anektodu anlattı:

Kalemleri diyor, 15 yıl ben kullandım okulda, 15 yılda kırtasiyeci olarak sattım. 2004 yılında İstanbul’da bir fuara katıldık. Rotring yetkililerini görünce cebimden kalemi çıkarıp dedim ki:

+ Bu kalemleri kullandım ben okulda ve de uzun yıllar boyunca sattım. Elinizde varsa gönderirseniz satmak isterim.

Adam diyor eline aldı kalemi biraz bakıp inceledi ve dedi ki:

Biz böyle bir kalem üretmedik ki?

Yetkili kişi ne kadar yetkiliydi kimdi bilmiyorum ama bu cevabı vermiş utanmadan; ilk/orta okul anılarımızı hiçe sayarak 🙂

Rotringleri toparlayıp başka ne var ne yok diye göz atarken tek başına duran mor renkli Tombow‘u gördüm. Zira bunu hiç beklemiyordum. Bir heyecanla isteyip elime aldığımda moral bozucu bir manzarayla karşılaştım. Kalemin ucu yamulmuş, ucunun bağlantı yerindeki plastik de kırılmıştı. Yenisi var mı diye bir kontrol ettik ama yoktu, tekti. Üstelik kalem de arasan bulunmayacak olan model 0.5 LX modeli imiş; Veli’nin kulakları çınlasın.

Doksanların gözde kalemi Tombow 0.5LX. Bunun bir üst modelinin klips kısmı dönebiliyordu. Döndükçe de H-HB-B-2B gibi yazılar beliriyordu; kalemin içine hangi ucu koyduğunuzu bilin/hatırlayın diye. İşte o kalem bizim zamanımızın en teknolojik, en sıradışı kalemiydi; onu da arıyorum!
Doksanların gözde kalemi Tombow 0.5LX. Bunun bir üst modelinin klips kısmı dönebiliyordu. Döndükçe de H-HB-B-2B gibi yazılar beliriyordu; kalemin içine hangi ucu koyduğunuzu bilin/hatırlayın diye. İşte o kalem bizim zamanımızın en teknolojik, en sıradışı kalemiydi; onu da arıyorum!

~

Yenisini bulamayınca ve kalem de o haliyle bir işe yaramayacağından olsa gerek bu da sende kalsın deyip bana verdi kalemi; iyi ki de vermiş. Zira odaya döner dönmez ilk işim kalemi yapmak oldu. Plastik çatlamış, parçası iyice açılmıştı. Ufak bir müdahale ile yerine oturdu sorunsuzca. Ucunu da güzelce düzelttikten sonra sıra kalemi çalıştırmaya geldi. Uç, kalemin ucundan çıkmıyordu. Sonradan farketim ki, artık kalem ne kadar bir süredir kullanılmamış ki demek, kalemin içindeki mekanizmanın parçaları iyice birbirine yapışmıştı. Bir iğne ile açıp tetikleyici parçaları ayırdıktan sonra sorunsuzca kalem çalışmaya başladı. Böylelikle bu da günün bonusu olarak kalem kutumdaki yerini aldı.

Çatlak kısmı fotoğrafta görülüyor. Allahtan kopmamıştı da sadece kırılıp ayrılmıştı parça.
Çatlak kısmı fotoğrafta görülüyor. Allahtan kopmamıştı da sadece kırılıp ayrılmıştı parça.

~

Bir taşla iki kuş vurmuş hem Rotring Tikky‘e hem de Tombow 0.5LX‘e sahip olmuştum. Tanesi 5 TL’den Rotring’in orijinal burgonya (burgundy) renklisine, Tombow’un ise gayet şık/güzel mor renklisine sahiptim!

Darısı diğer aradıklarımın başına!

~

Bu arada fotoğraflarda yer alan defter de Keskin Color‘un Pelle serisi defterlerinden. Defterin gerek deri dış kaplaması gerekse de kağıdı oldukça kaliteli. Lastik bandıyla birlikte deri kapağı da oldukça şık duruyor. Defter severlerin, 11 x 16 cm boyutlarıyla taşıması kolay ve oldukça şık/kullanışlı bir defter isteyenlerin mutlaka göz atması gereken, kalitesine göre oldukça uygun bir fiyatı (~10 TL) olan defter; tavsiye ederim.